Kalenin tarihi ve kimler tarafından yaptırıldığı tam olarak bilinmemektedir. Moğol istilası döneminde kale ve çevresi çeşitli savaşlara sahne olmuştur. Kale, Hz.Ömer döneminde Müslümanların yönetimine geçmiştir.

Uzun yıllar süren savaşlar sonucunda kalenin tarihi yapısı büyük ölçüde tahrip olmuştur. Kalenin batı bölgesinde karışık ve dağınık halde bulunan Arap mezarlığı, Selçuklu mezarlığı ve Osmanlı mezarlığı yer almaktadır. Yapılan düzenlemeler sonucunda belediye burayı park olarak hizmete açmıştır.

Muş Kalesi Parkı

Muş’un en çok ilgi gören noktalarından bir tanesi, kalede yer alan Muş Kale Parkı’dır. Bu noktada çeşitli piknik alanları ve oturma yerleri bulunmaktadır. Burada bulunan park alanından Muş manzarası güzel bir şekilde görülmektedir.

Muş Kale Parkı, yöre halkı tarafından piknik yapmak için tercih edilen yerlerin başında gelmektedir.

Kalenin tam konumuna Google Maps linkinden ulaşabilirsiniz. Ayrıca bölgeye yakın bir başka turistik noktaya Bitlis Güroymak Kaplıcası başlıklı yazımızdan göz atabilirsiniz.

Sarayın inşasına 1634-1680 yıllarındaki dönemde Bayazıt Sancakbeyliği yapan Çolak Abdi Paşa döneminde başlanmıştır. Yaklaşık 99 yıl süren inşaat, 1784 yılında II.İshak Paşa döneminde tamamlanmıştır. Topkapı Sarayı’ndan sonra son devirde yapılmış olan sarayların içerisinde en ünlüsü İshak Paşa Sarayı’dır.

İshak Paşa Sarayı’nın Mimari Özellikleri

Ağrı İshak Paşa Sarayı, genel olarak şu mimari bölümlerden oluşmaktadır:

1. Dış cephe,
2. Birinci ve ikinci avlu,
3. Cami binası,
4. Selamlık dairesi,
5. Hamam,
6. Aşevi (Darüzziyafe),
7. Takkapılar,
8. Merasim ve eğlence salonu,
9. Harem dairesi odaları,
10. Türbe binası,
11. Cephanelik ve erzak odaları,
12. Zindan,
13. Fırın,
14. İç mimariden bazı bölümler (kapılar, pencereler, dolaplar, şerbetlikler, şömineler vs.)

İshak Paşa Sarayı içerisinde 2 adet avlu bulunmaktadır ve bu avluda bulunan yapılardan meydana gelmiştir. Birinci bölümdeki avluda bulunan yapıların bir kısmı zarar görmüş, yıkılmıştır. İkinci bölümdeki avlu ise dikdörtgen şeklindedir ve her tarafı yapılarla çevrilidir. Giriş kısmının hemen sağ tarafında selamlık, onun arka kısmında ise haremlik bulunmaktadır. Bu yapıların sonunda ise cami ve türbe yer almaktadır. Sarayda yer alan türbe, Selçuklu kümbet mimarisine uygun olarak inşa edilmiştir.

Saray kısmı iki katlıdır. Sarayın 366 odası da bu iki kat içerisine yerleştirilmiştir. Burada bulunan her odanın içerisinde, taştan yapılan ocaklar mevcuttur. Taş duvarların arasında bulunan boşluklar ise, sarayın merkezi ısıtma sisteminin bir parçasıdır. Duvarları ve tabanı taş olan divan salonun boyutları 20 metreye 3 metredir. Divan salonundaki duvarların üzerinde Tür hat sanatının örneklerini görmek mümkündür.

Sarayın mimarisiyle birlikte, tesisat sistemleri en ilgi çeken kısmıdır. Sarayda su, kanalizasyon ve merkezi ısıtma sistemleri bulunmaktadır.

Rusların Doğubayazıt bölgesini işgal ettiği dönemde, burası karargah olarak kullanmıştır. Sarayda yer alan kıymetli eşyalar, Ruslar tarafından alınmıştır. Sarayın 13×6,5 metre boyutlarındaki som çelik ve kabartmalı altın olan kapısı, bugün Moskova Müzesi’nde bulunmaktadır.

Türk mimarisinin en güzel örneklerinden olan İshakpaşa Sarayı, Türkistan, Selçuklu, Osmanlı ve Fars mimari özelliklerini bünyesinde toplar. Camiinin kubbeleri Türkistan kubbeleri gibidir. Sarayı Topkapı Sarayı’nı andırır, kapıları ise Selçuklu stilindedir.

İshak Paşa Sarayı’na Nasıl Gidilir ? Ulaşım

İshak Paşa, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde yer almaktadır. Ağrı ili merkezinden Doğubayazıt ilçesine karayolu ile ortalama 45 dakikada ulaşım sağlanabilmektedir. Ağrı’dan ulaşım sağlayabileceğiniz gibi, Iğdır’dan da Doğubayazıt minibüslerini kullanarak ilçeye ulaşım sağlayabilirsiniz. Doğubayazıt ilçe merkezine vardığınız zaman ise saraya giden minibüs veya otobüsleri kullanabilirsiniz. Müzenin güncel ziyaret bilgileri için muze.gov.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Şehirdeki bütün turistik noktalar için Ağrı Gezilecek Yerler başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Türkiye’nin en büyük milli parklarından bir tanesi olan Munzur Vadisi içerisinde endemik bitki türleri ve yöreye özgü hayvan türleri bulunmaktadır. Tunceli kent merkezine yaklaşık 8 kilometrelik bir uzaklıktan başlayarak vadi boyunca Munzur Dağları’na kadar uzanan milli park, akarsu kaynaklarıyla da dikkat çekmektedir.

Milli parkın kuzey kısmında, Munzur Dağları üzerinde 2000-3000 metrelik zirve noktalarında krater gölleri yer almaktadır. Vadi boyunca dökülen şelaleler, parkın güzelliğini arttırmaktadır. Turizm potansiyeli oldukça yüksek olan Milli Parkı içerisinde vadinin eşsiz doğal görünümü ve yaban hayatı izlenebilmektedir.

Munzur Vadisi Milli Parkı Bitki Örtüsü

Munzur Vadisi Milli Parkı, bitki örtüsü açısından oldukça zengindir. Park içerisinde 1518 çeşit bitki türü kaydedilmiştir. Ayrıca bu bitki türlerinden 43 tanesi Munzur Dağları’na, 227 tanesi ise Türkiye’ye özgü endemik bitki türleridir. Sadece Munzur Dağları’nda görülen endemik bitkiler arasında Çan Çiçeği, Erzincan Kirazı, Bindebirdelik Otu, Munzur Kekliği, Munzur Düğün Çiçeği, Dağ Çayı ve Munzur Dağı Oltu Otu sayılabilir.

Munzur Vadisi Milli Parkı içerisinde en sık görülen ağaç türü meşedir. Meşe ağacı ve çeşitli meşe türlerinin hakim olduğu milli park içerisinde karaağaç, akağaç, kızılağaç, dişbudak, çınar, asma, huş, ceviz, yabani fındık, kavak, söğüt ve çalı türlerinden oluşan zengin bir bitki örtüsü bulunmaktadır. Park içerisinde akarsuların çevresinde yoğun ağaç toplulukları gözlenirken dağlara doğru çıkıldıkça arazi çıplaklaşmaktadır.

Munzur Vadisi Milli Parkı Hayvanları

Munzur Vadisi içerisinde yer alan Munzur Suyu ve Mercan Deresi’nde yoğun olarak yöreye özgü nadir alabalık türleri yer almaktadır. Hayvan türleri arasından da çeşitliliğe sahip olan bölgede yaşayan başlıca hayvanlar; çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban keçisi, kurt, boz ayı, kızıl tilki, yabani tavşan, kaya yediuyuru, porsuk, kızıl geyik, urkeklik ve kaya kartalıdır.

Munzur Vadisi Milli Parkı Nerede ? Ulaşım

Munzur Vadisi Milli Parkı, Tunceli il merkezinden yaklaşık 8 kilometre sonra başlamakta ve Ovacık ilçesi ile Tunceli arasında kalan Munzur Vadisi’ni kapsamaktadır. Tunceli Otogarı’ndan kalkan dolmuşlar ile 65 kilometre uzaklıkta bulunan Ovacık ilçesine ulaşabilirsiniz. Tunceli-Ovacık karayolunda Munzur Suyu ile birlikte doğal güzelliklerle dolu bir yolculuk yapıyorsunuz. Vadinin tam konumu için Google Maps linkine göz atabilirsiniz.

Şehirdeki bir başka gezilecek yer için Tunceli Sivdin Köprüsü başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Malatya’nın en turistik ilçelerinden biri olan Darende’de bulunan Tohma Çayı Kanyonu, Malatya’da gezilecek yerlerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Malatya Gürpınar Şelalesi gibi Tohma Kanyonu da şehrin doğal güzelliklerinden birini oluşturuyor.

Tohma Çayı’nın her iki tarafında bulunan dik kayalıklar, sarp bir vadiyi ve Tohma Kanyonu’nu oluşturuyor. Bu kanyon, Somuncu Baba Camii ve Taş Köprü arasındaki kısımda kalıyor. Kanyonun yamacındaki kayalar oyularak, Somuncu Baba Camisi’nin bulunduğu kısma, kanallar ile su getirilmiştir.

Tohma Kanyonu Projesi ve civardaki pek çok turistik düzenleme bölgesi; Darende Kaymakamlığı, Darende Belediyesi ve Es Seyyid Osman Hulusi Efendi Vakfı’nın ortak çalışmasıyla hazırlanmıştır. Yatırımlar sonucunda Darende ilçesi, Malatya’nın önemli turizm merkezlerinden biri olmuştur. Tohma Kanyonu’nun bulunduğu yerde, yürüyüş parkuru ve piknik alanları inşa edilmiştir. Ücretsiz olarak kullanılan bilen mangal alanlarında, hem piknik yapabilir hem de semaverde çayınızı demleyebilirsiniz. Eğer hazırlıksız geldiyseniz alabalık, pide ve kebap çeşitlerini yiyebileceğiniz uygun fiyatlı restoranları tercih edebilirsiniz. Bölgede; rafting, trekking, foto safari, balıkçılık ve tırmanış gibi etkinlikler yapılabilmektedir.

Tohma Çayı Kanyonu Rafting Bilgileri ve Ücreti

Tohma Çayı’ndaki rafting alanı, son dönemlerde oldukça popüler hale gelmiştir. Benim yaşım pek müsait değil ama çocuklar çok keyif alıyor bundan. Siz de heyecan arayan çocuklarımdan biriyseniz, bunu deneyebilirsiniz. Sonuçta benim yaşıma gelmeden, denemeniz gereken pek çok aktivite var. Benim gençliğimde olsa, kesin yapardım. Size Darende rafting hakkında bilgi vereyim.

Tohma Kanyonu’nun hemen girişinde, rafting düzenleyen bir acenta bulunuyor. Rafting etkinliği, 4 kilometre uzunluğundaki parkurda yapılıyor ve yaklaşık 45 dakika sürüyor. Bölgede, 2005 yılından beri rafting etkinlikleri düzenleniyor.

Tur için minimum 4 kişi gerekiyor ve kişi başı 80 TL ücret alınıyor. Ayrıca botta su geçirmeyen ekipmanlar ile fotoğraf ve video da çekilebiliyor. HD video ve fotoğrafları, 100 TL karşılığında DVD ile teslim alabiliyorsunuz.

Darende Tohma Rafting Telefon Numarası: 0 555 565 49 35 / 0 422 615 35 13
Darende Tohma Rafting Mail Adresi: [email protected]

Tohma Çayı Kanyonu’na Nasıl Gidilir ? Nerede ?

Tohma Kanyonu, Malatya’ya 105 kilometre uzaklıktaki Darende ilçesi sınırları içerisinde yer alıyor. Malatya şehir merkezindeki köy garajlarından, Darende ilçesine kalkan minibüsler ile ilçeye ulaşım sağlayabilirsiniz. Kanyonun tam konumu için Google Maps linkine göz atabilirsiniz.

Kars Sarıkamış Kayak Merkezi

Sarıkamış Kayak Merkezi’nde çamların arasında düzenlenen ve uzunluğu 12 kilometreyi bulun 5 etaplı pist yer almaktadır. 2500 rakıma sahip Cıbıltepe’nin manzarası eşliğinde kristal karla kaplı bölgede hem kayak keyfi yaşayabilir hem de doğanın tadını çıkartabilirsiniz. Kayak merkezinde yer alan en önemli pistler, Cıbıltepe-Balıkdağ-Çamurludağ’daki 2200-2900 metre aralığındaki plato üzerindedir.

Sarıkamış Merkezi’nde pistlerin toplam sayısı 7’dir. Bu pistlerden en uzunu 3500 metredir. Günlük 5000 kayakçı kapasitesine sahip Sarıkamış’ta 1.435 metre uzunluğunda saatlik 1.800 kişi kapasiteli birinci etap mekanik tesis (telesiyej) ve 2.250 metre uzunluğunda saatlik 800 kişi kapasiteli ikinci etap mekanik tesis (telesiyej) bulunmaktadır.

Çamkar Hotel ve Dolina Otel dışında Sarıkamış ilçe merkezinde de otel ve pansiyonlar bulunmaktadır. Sarıkamış ilçe merkezinde veya kayak merkezinde konaklamak mümkündür. Türkiye’deki bütün kayak merkezleri için Türkiye Kayak Merkezleri başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Sarıkamış Kayak Merkezi Kayak Sezonu Tarihleri

Normal mevsim şartlarında Sarıkamış Merkezi, yılda ortalama 4 ay boyunca 1 metre yükseliğinde karla kaplanmaktadır. Sarıkamış kayak sezonu, aralık ayında başlayarak nisan ayının ortalarına kadar sürmektedir. Verilen bu tarih aralıkları ortalama bilgiler olduğu için mevsim şartlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Bu nedenle bölgeye gitmeden önce güncel bilgi almanız, yararlı olur.

Sarıkamış Kayak Merkezi’ne Nasıl Gidilir ? Nerede ? Ulaşım

Kayak merkezi, Kars şehir merkezine 60 kilometre, Kars Havaalanı’na ise 50 kilometre uzaklıktadır. Sarıkamış ilçesine direkt olarak sefer düzenleyen otobüs firmalarını araştırabilirsiniz. Diğer bir seçenek ise Kars Otogarı’ndan kalkan Sarıkamış minibüslerine binmeniz. Sarıkamış ilçe merkezi ile kayak merkezi arasında 5 kilometre mesafe bulunmaktadır. Kış döneminde ilçe merkezinden taksi ile kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.

Göl, doğal sit alanı statüsünde olan bir yerdir. Göle olan ilginin artması ve turistlerin gelmeye başlamasıyla birlikte göl çevresinde yapılaşmalar olmuştur. Gölün etrafında pek çok kamu kurum ve kuruluşlarına ait eğitim ve dinlenme tesisleri yer almaktadır. Gölün turizm açısında değerini arttıran bir diğer olay ise göl tabanında bulunan eski saray ve manastır yapılarıdır. Bu durum Hazar Gölü tabanında batık şehir olduğunu göstermektedir.

Hazar Gölü Konaklama

”Doğunun gizli denizi” olarak adlandırılan Elazığ’ın Sivrice ilçesindeki göl, her geçen gün popülerliğini arttırmaktadır. Sivrice ilçesinde bulunan bin yatak kapasiteli konaklama imkanı, bölge turizminin alt yapısını arttırmaktadır.

Özellikle yaz mevsiminde artan turizm talebini karşılayabilmek için göl çevresinde çeşitli tatil köyleri ve apart oteller bulunmaktadır. Bu konaklama tesislerin gecelik konaklama kapasitesi 700 kişidir. Yine işletmelere ait olan kamp alanlarında ise 300 kişilik kamp imkanı bulunmaktadır.

Hazar Gölü Plajları ve Aktiviteler

Yaz mevsiminde bölgeye gelen turistler için gölde yüzme imkanı bulunmaktadır. Bunun için göl çevresindeki işletmelerin düzenlediği plajlara şezlonglar ve şemsiyeler konulmaktadır. Göl çevresinde kurulan 3 farklı plaj mevcuttur. Halk plajı, otel plajı ve aile plajları bölgeye gelenlere hizmet vermektedir.

Gölde yüzmenin yanı sıra ziyaretçiler için çeşitli aktivite fırsatları da bulunmaktadır. Göl kenarında bulunan tesislerde restoran, kafeterya, çay bahçesi, plaj, market, çarpışan arabalar, spor tesisleri, futbol ve basketbol sahası bulunmaktadır. Ayrıca ziyaretçilerin iyi vakit geçirebilmesi için su sporları ve tekne gezileri de düzenlenmektedir.

Hazar Gölü Efsanesi

Hazar Gölü ile ilgili internette dolaşan bir efsane bulunmaktadır. Eski dönemlerde şimdiki gölün bulunduğu yerde hamile bir kadın yaşamaktadır. Kıtlık dönemi yaşanan Anadolu’daki bu kadın, bir köyden gelen mis gibi ekmek kokuları almaya başlar ve dayanamayıp o köye gider. Şuan gölün bulunduğu yerdeki köye gelen kadın, köylülerden ekmek ister. Ama oldukça cimri olan köy halkı, kadına ekmek vermez ve onu köyden kovarlar. Hamile kadın, ”İnşallah bu köy su keser, ben de taş keserim” diyerek beddua eder. Kadının bedduası sonucunda köy sular altında kalır ve kadın da dağa dönüşür. Hazar Baba olarak bilinen bu dağ, Elazığ’ın bir çok noktasında görünmektedir ve silüetiyle bir kadının saçlarını, yüzünü, karnını ve ayaklarını andırmaktadır. Evliye Çelebi, Seyahatname’sinde bu bölgenin ticaretle uğraşan bir Gayrimüslim köyü olduğunu belirtmiştir.

Hazar Gölü’ne Nasıl Gidilir? Nerede? Ulaşım

Hazar Gölü, Elazığ’ın Sivrice ilçesinde yer almaktadır. Elazığ şehir merkezi ile göl arasında yaklaşık 32 kilometrelik bir mesafe vardır ve yarım saatlik bir zaman almaktadır. Gölün hemen yanından geçen D885 yolu, Diyarbakır-Elazığ karayoludur. Gölden Diyarbakır’dan kalkan günübirlik tren seferleriyle ulaşabileceğiz gibi, Elazığ’dan ortalama yarım saatte bir kalkan minibüs ve otobüsleri kullanarak da ulaşım sağlayabilirsiniz. Gölün tam konumu için Google Maps linkine göz atabilirsiniz.

Şehirdeki bir başka turistik nokta için Elazığ Golan Kaplıcaları başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

İlhanlı Hükümdarı Olcaytu döneminde Emir Hoca Cemalettin Yakut tarafından inşa ettirilen yapının yapılış tarihi 1310’dur. Kapalı avlulu, eyvanlı ve revaklı medreseler içerisinde Anadolu’nun en büyüğü olma ünvanına sahip olan medrese, iyi bir şekilde korunduğu için günümüze kadar varlığını sürdürebilmiş olan tarihi eserlerden bir tanesidir. Erzurum’daki en önemli turistik noktalardan biri olan medrese, her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilen bir yerdir. Yapının isminin verildiği merkez ilçe Yakutiye’de bulunan medrese, günümüzde Türk İslam Eserleri Müzesi ve Etnografya Müzesi olarak hizmet vermektedir.

Yapıldığı tarihten sonra uzun yıllar medrese olarak kullanılan yapı, asıl işlevini yitirmesinin ardından Osmanlı zamanında bir süre dökümhane olarak kullanılmıştır. 19.yüzyılın sonlarından itibaren askeri depo olarak kullanılan medrese, Cumhuriyet Dönemi’nde 1964 ve 1973 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce 1991 yılında ise Turizm Bakanlığı‘nca onarım geçmiştir.

Erzurum Yakutiye Medresesi

Medresenin taş kapısı üzerindeki kıymetli sanat eseri işlemeler, Yakutiye’de ilk dikkat çeken noktalardandır. Kubbeli bir medrese olan Yakutiye’nin dört eyvanı ve kapalı avlusu bulunmaktadır. Medresenin kulesi, cephenin her iki köşesine yerleştirilmiş olan silindirik istinat kulesidir.

Medresenin taçkapısı, yapının dikkat çeken bir diğer noktasıdır. Kapının yan kısımlarında bulunan sivri kemerli işlemelerde hayat ağacı, iki aslan figürü, çiftli başlı kartal figürü bulunmaktadır. Bu betimlemeler, İslam İkonografisi açısından da önem arz etmektedir.

Erzurum’da gezilecek yerlerle ilgili bir önceki yazımızı, Palandöken Kayak Merkezi başlıklı konuda okuyabilirsiniz.

Yakutiye Medresesi Ziyaret Günleri ve Ziyaret Saatleri

Medrese, bir çok müze ve tarihi yerden farklı olarak sadece yaz aylarında ziyarete açılmaktadır. Yaz aylarında ziyaretçi kabul eden Yakutiye Medresesi’nde ziyaret saatleri 08:00-12:00 ve 13:00-17:00 arasındadır.

Yakutiye Medresesi’ne Nasıl Gidilir ? Nerede ? Ulaşım

Yakutiye Medresesi, Erzurum şehir merkezinde bulunmaktadır. Medrese, bulunduğu bölgedeki ilçeye de adını vermiştir. Merkez ilçe Yakutiye’deki Cumhuriyet Caddesi üzerinde bulunan medrese, Lala (Mustafa) Paşa Cami’nin hemen yan tarafında konumlanmıştır.

Erzurum Otogarı ile medrese arasında yaklaşık 3 kilometre mesafe bulunmaktadır. Otogardan bineceğiniz servis veya dolmuşlar sizi medresenin önüne kadar getirecektir.

Tektonik bir oluşum olan Çıldır, deniz seviyesinden 1959 metre yüksekliktedir ve en derin noktası 42 metreyi bulmaktadır.

Van Gölü’nden sonra bölgenin en büyük 2.gölü olma özelliğine sahip olan Çıldır, Kasım ayı sonlarına doğru donmaktadır. Nisan ayına kadar çözülmeyen buz tabakasının derinliği 1 metreyi aşmaktadır. Göl içerisinde sazan, alabalık ve tatlı su kefali gibi balık türleri yaşamaktadır.

Çıldır Gölü’nde Neler Yapılır ? Aktiviteler

Çıldır, ilin en fazla turist çeken bölgesidir. Özellikle burada yapılan festivaller, ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Şubat ayında düzenlenen Kar-Buz Festivali, Çıldır’da görülmesi gereken aktivitelerden biridir. Bu festivalde göl üzerinde cirit oyunları, kayak ve kızak yarışları, buz pateni gösterileri gibi eğlencelere seyredebilirsiniz.

Buzu delerek avlanan balıkçılar, yine bölgeye gelen turistler tarafından ilgi görmektedir. Buz tutmuş gölün üzerinde yürüyebilir ve bu sırada balıkçıları seyrederek fotoğraf çekebilirsiniz.

Bölgede yapılan ve ilgi çeken aktivitelerden birisi de atlı kızak. Özellikle göl çevresi buz tuttuktan sonra canlanan turizm sayesinde Çıldır üzerinde atlı kızaklara binebiliyorsunuz.

Atalay’ın Yeri

Çıldır çevresinde tesis bulunmasa da bölgeye 5 kilometre uzaklıkta Atalay’ın Yeri isimli bir işletme bulunuyor. 20-25 senelik eski bir işletme olan Atalay’ın Yeri, yerli ve yabancı turistler tarafından tercih edilen bir yer. Restoranda gölde çıkan balıkların tadına bakabileceğiniz gibi farklı yemek seçenekleri de bulunuyor. Ayrıca restoranın hemen önünden kalkan atlı kızakları kullanarak çevrede tur atmanız mümkün oluyor.

Çıldır Gölü’ne Nasıl Gidilir ? Ulaşım

Çıldır, Kars ve Ardahan ili sınırları içerisinde yer almaktadır. Kars ili ve Çıldır arasındaki mesafe, 65 kilometredir. Ardahan ve Çıldır arasındaki mesafe ise 60 kilometredir. Her iki il merkezinin otogarından göle ulaşmanız mümkündür. Gölün tam konumu için Google Maps‘e göz atabilirsiniz.

Iğdır’da bulunan Şehit Türkler Anıtı ve Müzesi, Iğdır’da görülmesi gereken yerler arasında yer almaktadır. Bu anıt, Soykırım Anıtı veya Ermeniler Tarafından Öldürülen Türkler Anıtı olarak da adlandırılmaktadır.

Iğdır Şehit Türk Anıtı’nın yapımına 1 Ağustos 1997 tarihinde başlanmıştır. Yapımı 2 yıl süren anıt müze, 5 Ekim 1999 tarihinde açılmıştır. Iğdır Soykırım Anıtı, 1.3 hektarlık bir alan üzerine 43.50 metre yükseklikte inşa edilmiştir. Bu özellikleriyle, Türkiye’nin en yüksek anıtı unvanına sahiptir. Anıtın taşlarının eskimesi sonucunda 2005 yılında restorasyon çalışması yapılmıştır.

Iğdır Soykırım Anıtı, 1915-1920 tarihleri arasında burada yaşayan Ermenilerin, Türklere karşı uyguladığı şiddeti sembolize etmektedir ve müze içerisinde belgeler sergilenmektedir. Müze, ayda ortalama 4.000 civarında ziyaretçi tarafından ziyaret edilmektedir.

Iğdır Şehit Türkler Anıtı Müzesi’ne Nasıl Gidilir ? Ulaşım

Iğdır Soykırım Müzesi veya Şehit Türkler Anıt Müzesi, Iğdır ilinin merkezinde yer almaktadır. Iğdır’ın doğu girişinde yer alan bu noktaya gitmek için Melekli tarafında giden minibüsler kullanılabilir.

Akdamar Adası’nın yüzölçümü 70.000 metrekare olmakla beraber, kıyı uzunluğu ortalama 3 kilometredir. En yüksek noktası, deniz seviyesinde 1912 metre yükseklikte olan adanın batı bölgelerinde 80 metre yüksekliğinde dik kayalar bulunmaktadır.

Akdamar Adası Tarihi

Adanın adı eski kaynaklarda, Gevaş’ta hüküm süren Ermeni Rştuni sülalesine atfen Rştunik Adası olarak geçmektedir. Vard Rştuni, 705 tarihinde adada öldürülmüş ve Rştuni beyliğine son verilmiştir. Rştuni Beyliği’nden sonra bölgede Ardzruni sülalesi hüküm sürmeye başlamıştır. 908’de I. Gagik Ardzruni bazı Ermeni ve Müslüman beyleriyle anlaşarak Gevaş’ta (Vostan) kendini Vaspuragan Kralı ilan etmiş ve bilahare başkentini adaya taşımaya karar vermiştir. I. Gagik adada halen mevcut olan kiliseden başka müstahkem bir kasaba, saray, çarşı ve liman inşa ettirmiştir. Ada üzerindeki sivil yerleşimin 16. yüzyıl başlarına kadar canlı olarak varlığını sürdürdüğü ve 1535 Osmanlı-İran harbi’nde tahrip edildiği anlaşılmaktadır.

16. yüzyıldan sonra sivil yerleşimin bulunmadığı adada Kutsal Haç’a (Surp Khaç) adanmış bir Ermeni manastırı hayatiyetini sürdürmüştür. 19. yüzyıl sonlarında 300 civarında keşişin ikamet ettiği manastır, 1895 ve 1915 olaylarından sonra terkedilmiştir.

Ermeni Kilisesinin ruhani başkanlığı olan Gatoğigosluk makamı 10. yüzyıl ortalarından 1101 yılına kadar Ahtamar Adasında bulunmuştur. Makamın 12. yüzyılda Kilikya’ya taşınmasından sonra da Ahtamar Kilisesi 19. yüzyıla dek önderlik iddiasını devam ettirmiştir..

Akdamar Efsanesi

Akdamar Adası’nın adının nereden geldiğine dair çeşitli halk hikayeleri bulunmaktadır. Bunlar en yaygın olanı, vakti zamanında bu adada yaşayan Ermeni baş keşişinin dillere destan güzellikteki kızı Tamar ve bir köy çobanının aşkı üzerinedir. Adanın civarındaki köylerde çobanlık yapan bir genç, keşişin kızını görerek ona aşık olur. Geceleri adaya yüzen çoban, güzel kızın yaktığı ışık ile onu bulmaktadır. Bir süre sonra bu durumdan haberdar olan kızın babası, fırtınalı bir gecede elinde fenerle sahile iner. Bunu gören çoban, adaya doğru yüzmeye başlar. Fakat kızın babası sürekli yer değiştirerek çobanı farklı noktalara doğru yüzdürmeye başlar.

Çoban bir süre sonra yorgun düşer ve boğulur. Boğulmadan hemen önce ise ”Ah Tamar!” diye haykırır. Bunu duyan güzel kız da kendisini suya bırakır ve ada o günden sonra Ah Tamar ismiyle anılmaya başlar. Bu hikaye, Ermeni bir şair olan Hovhannes Tumanyan tarafından anlatılarak efsaneleştirilir.

Akdamar Adası’na Nasıl Gidilir ? Ulaşım

Akdamar Adası, Van il merkezine 52 kilometre, Gevaş ilçesine 12 kilometre uzaklıktadır. Türkiye’nin hemen hemen her yerinden Van’a otobüsle veya havayolu ile ulaşabilirsiniz. Van’a geldikten sonra otogardan Gevaş ilçesine giden otobüslere binmeniz gerekmektedir. Gevaş’tan ise Akdamar İskelesi’nden düzenlenen turlar ile adaya ulaşmak mümkündür. Adanın tam konumunu görüntülemek için Google Maps bağlantısını kullanabilirsiniz.

Şehirdeki bir başka turistik nokta hakkında bilgi almak için Van Hosap Kalesi başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.