Divriği gezilecek yerler listesi, Sivas turizminin önemli bir durağını oluşturmaktadır. Divriği Ulu Cami, sadece ilçenin değil bölgenin görülmeye değer yapılarından biridir. Coğrafik olarak Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan Divriği’de farklı kültürlerin izlerini görmek mümkündür. Dağlık bir bölgede bulunan Divriği’de Hititler, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı hakimiyetleri yaşanmıştır.
Divriği Tarihi
Sivas Divriği, eski Yunan kaynaklarında Apblike, Bizans kaynaklarında ise Tephrice (Tefrike) olarak geçmektedir. Arap kaynaklarında adı Abrik veya Ebrik şeklinde geçen ilçenin ne zaman ve kimler tarafından kurulduğu tam olarak bilinmemektedir.
Tarih kaynaklarda Sivas Divriği’nin geçmişi, 9.yüzyılın ortalarında Pavlikianlar (Pavluşçuluk) ile başlamaktadır. Müslüman Araplar ile Bizans arasında tampon oluşturan bu devletin ne kadar süre bu bölgeye hakim olduğu konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Malazgirt Zaferi ise Türklerin bölgedeki hakimiyetinin başlamasını sağlamıştır. Bölgenin Osmanlı hakimiyetine girmesi ise 1398 yılında Yıldırım Beyazıd ile birlikte gerçekleşmiştir.
Divriği Gezilecek Yerler
Sivas’ın ilçelerinden olan Divriği, tarihi güzellikleriyle öne çıkan bir ilçedir. Divriği gezilecek yerler listesinin en önemli durağı, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alan Divriği Ulu Cami’dir. Bununla birlikte kale, türbe ve konak gibi tarihi yapılara rastlamak da mümkündür. Karasal iklimin hakim olduğu Divriği ilçesi, eskiden ”Yeşil Divriği” olarak adlandırılan ormanlık bir yerken zaman içerisinde ağaçların kesilmesi ve yaşanan kuraklıklar nedeniyle eski görüntüsünü kaybetmiştir. Çaltı Çayı ve Çaltı Kanyonu, bölgenin önemli doğal güzelliklerindendir. Bunun haricinde çok fazla gezilecek doğal güzellik bulunmamaktadır.
Divriği Ulu Camii ve Darüşiffası
Divriği ilçesinin en önemli gezilecek yeri ve sembolü olan Ulu Cami, Evliya Çelebi tarafından ”Methine diller kısır, kalem kırıktır” şeklinde anlatılmıştır. Türkiye’deki UNESCO Dünya Mirası eserleri arasında yer alan Ulu Cami, Mengücekoğulları döneminde Ahmet Şah ve eşi Turan Melek tarafından inşa ettirilmiştir. 1228-1229 yılları arasında yapılan eserin mimarı, Ahlatlı Muğis oğlu Hürrem Şah’tır. Yapı cami, hastane (darüşiffa) ve türbe olarak üç kısımdan oluşmaktadır. Caminin bitişiğindeki bölümde yer alan hastanede havuz ve kanalın oluşturduğu su sesi ile çalınan neyin sesiyle akıl hastaları tedavi edilmekteydi.
Divriği Ulu Cami’deki namaz kılan erkek gölgesi, yapının bir başka öne çıkan noktasıdır. Cennet kapısı olarak adlandırılan kısımda mayıs ve eylül aylarında namaz kılan erkek gölgesi oluşmaktadır. Detaylı bilgi için Divriği Ulu Camii başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Divriği Kalesi
İlçenin öne çıkan tarihi değerlerinden olan Divriği Kalesi, Çaltı Çayı’na bakan yamaçtaki kayalık arazi üzerine inşa edilmiştir. Kalenin günümüze ulaşan yapısı, Mengücekoğulları döneminden kalmadır. İç ve dış olmak üzere iki bölümden olan Divriği Kalesi, kesme taş kullanılarak inşa edilmiştir. Divriği Kalesi, ücretsiz olarak ziyaret edilebilmektedir.
Kesdoğan Kalesi
Divriği’de yer alan bir başka kale olan Kesdoğan, sarp kayalıkların üzerine inşa edilen bir yapıdır. Halk arasında ”Ermeniden Kalma” olarak anılan kalenin tarihi hakkında bir belge bulunmamaktadır. Kaleyle ilgili en önemli özellik ise Kesdoğan Kalesi hikayesidir. Kalenin hikayesi şu şekildedir:
“Divriği Kalesi’nin, Mengücekoğullarından Şah’ı Şahin Şah’ın Ertuğrul isimli bir oğlu vardır. Ertuğrul, günün birinde, geyik avına çıkar ve av izlerken, Çaltı Çayı’nın karşı yakasına geçer. O sırada adamlarıyla birlikte oradan geçmekte olan Ermeni Kralı’nın kızı Belkıs ile karşılaşır. Kız, öyle güzeldir ki, içine ateş düşer. Belkıs da, bu yiğit delikanlıdan hoşlanır.
Ertuğrul, atını sürer ve babasının yanına gider. Belkıs ile evlenmek istediğini söyler. Kızın babası din ayırımı gösterip kızını vermez, savaş açmasını ister. Şah Ermeni Kralı’na, adamları ile durumu bildirir. Kral, Şahın elçilerini güler yüzle karşılar, ikramlarda bulunur. Şah’ı reddetmeyi hemen göze alamadığından “Savaş da neymiş, hiç Şahlar Şah’ı kızımı ister de, ben vermez miyim, yalnız, kızımla bir konuşayım, öyle cevaplayayım” der.
Belkıs çoktan razıdır. Ancak kral, kızımla konuştum, o da istekli, ama kızım çok gururludur. Erkek çocuğum olmadığından onu bir erkek gibi yetiştirdim, şimdi o da: “Ben şahın oğluna varmak isterim, dillerini de dinlerini de kabul ederim, ancak, evleneceğim erkeğin de ne denli yiğit olduğunu görmeliyim” dediğini söyler. Elçiler bir ağızdan “Şahımızın oğlu dilediğinizden de yiğit, dilediğinizden de merttir. Dileğiniz nedir” derler. Ermeni Kral “Kalenin burcundan bir halat gerile, bu halat 3 gün 3 gece iç yağıyla yağlana, Şahımızın oğlu huzurumuzda bu halata tutunarak boğazı geçip bizim kalemize vara. Bunu başarırsa, kızımı veririm” der.
Elçiler durumu, Şah’a anlatırlar. Şah bunu kabul etmek istemez ve oğlunu vazgeçirmek için çok yalvarır, ancak fayda etmez. Ertuğrul Bey, Belkıs’a kavuşmak için her şeyi kabul eder. Hazırlıklar tamamlanır. Ertuğrul halata tutunarak, karşıya geçmeye çalışır, Belkıs’ın yüreği ağzındadır. Ertuğrul Bey büyük bir gayretle karşıya geçmeye çalışırken, tam kale burcuna tutunacağı sırada, Ermeni kral, yanındaki pehlivana “Kes Doğan” diye seslenir. Pehlivan’ın halatı kesmesi ile uçuruma düşen Ertuğrul Bey ölür, Kale’nin burçlarında kendini aşağı atan Belkıs’da ölür ve aşıklar birbirine kavuşamaz. Bu olaydan sonra, kalenin adı Kesdoğan Kalesi olarak anılır.”
Hüseyin Gazi Türbesi
Divriği ilçesindeki Igımbat isimli dağın tepesinde yer alan Hüseyin Gazi Türbesi, etrafı taşlarla örülü bir yapıdır. Battal Gazi’nin babası Hüseyin Gazi’nin gerçek mezar yeri tam olarak bilinmemesine rağmen bu mezar yerinin ona ait olduğu düşünülmektedir.
Turizme kazandırılmak adına restore edilen bölge, her yıl yüzlerce ziyaretçi ağırlamaktadır. Yöredeki inanışa göre Divriği ilçesinde Bizanslılar ile girdiği savaşta ok ile kolundan yaralanan Hüseyin Gazi, kolunun kangren olması ile burada şehit düşmüş ve şehit düştüğü tepeye gömülmüştür.
Ayanağa Konağı
Divriği’nin tarihi evleri arasında en dikkat çekici olanı 1838 yılında inşa edilen Ayanağa Konağı’dır. Karamahmud oğlu Mehmed Ağa tarafından yaptırılan konağın orijinal şekli üç ana bölümden oluşmaktadır. Selamlık, harem ve mabeyn isimli üç kısımdan oluşan yapıdan günümüzde sadece selamlık bölümü restore edilerek ziyarete açılabilmiştir.
Mama Hatun Sokak
Divriği ilçe merkezinde yer alan Mama Hatun Sokak, Mengücek Vakfı tarafından kiralanarak işletmeleri kadınlara verilmiş. Karşılıklı sıralanmış küçük dükkanlardan oluşan Mama Hatun Sokak’ta aslına uygun olarak restore edilen otantik yapılar bulunuyor.
Çaltı Çayı Kanyonu
Divriği’nin doğal güzelliklerinden olan Çaltı Çayı, Kangal Çay ve Kalkım Çayı isimli iki kol halinde başlamaktadır. Sivas’ın en önemli akarsularından olan Çaltı Çayı, Çaltı Kanyonu’na oluşturan noktadan geçmektedir. Doğaseverlerin ve fotoğrafçıların uğrak noktalarından olan Çaltı Kanyonu, Divriği’nin saklı güzelliklerinden olduğu için az kişi tarafından biliniyor. Çeşitli bitki ve hayvan türlerine de ev sahipliği yapan bölge, Doğu Ekspresi’nin de geçiş güzergahları arasında yer alıyor.
Divriği Yemekleri Nelerdir?
Divriği gezilecek yerler programınıza birbirinden lezzetli Divriği yemeklerini de eklemenizde fayda var. Yoğurtlu soğuk çorba, Divriği çorbaları arasında öne çıkan lezzetlerden. Tutmaç, Alatlı pilavı, dibi döşemeli pilav, gömlek kebabı, beyran ve sarma gibi lezzetler de Anadolu’nun farklı yerlerinde olduğu gibi Divriği’nin de yöresel yiyecekleri arasında yer alıyor.
Divriği’nin Nesi Meşhur?
Sivas Divriği denildiği zaman UNESCO Dünya Mirası listesinde de yer alan Ulu Camii ve Darüşiffası akla geliyor. Divriği gezilecek yerler sıralamasında başta yer almakla kalmayan bu tarihi yapı, Türkiye’nin de önemli turistik noktalarından biri olma özelliğini taşıyor. Bununla birlikte Divriği Kalesi, Kale Cami, Mühürdarzade, Sancaktar ve Ayanağa konakları gibi Osmanlı dönemi yapıları başta olmak üzere tarihi yapılar ilçede yer almaktadır. Demir madeni ocaklarının fazlaca bulunduğu ilçe, Divriği bıçağıyla da meşhur.
Bir cevap yazın